Yalnızlık | Mehmet Osmanoğlu | Kahramanmaraş


 Gün devrilip el ayak çekilince sokaktan

kor gibi yalnızlığın bağrına gömülürsün

yanıp sönen hayaller bir el eder uzaktan

kuşanıp yağmurunu bir boşluğa yürürsün


sessiz bir feryat düşer, sükûtun ortasına

her şey, herkes yabancı kesilir birden sana

sığınsan da kırık bir umudun arkasına

vuslatın sılasından hicrana sürülürsün


vehimlerin yankısı çınlatır kulağını

ıssızlık yüreğine dokumuştur ağını

göremezken karanlıkta solunu ve sağını

bir dehlizin sonunda bir uçurum görürsün


gecenin kollarına bırakırsın kendini

hafif bir rüzgâr okşar anne gibi tenini

sislenmiş hatıralar sarıp sarmalar seni

örselenmiş kalbinle maziye süzülürsün


ırarsın üzerine üşüşen gölgelerle

bilemezsin nereye varılır bu seferle

yılların suretine serdiği çizgilerle

ince ince kıyılır, ezilir, üzülürsün 


şehrin son ışıkları çekilir üzerinden 

son bir buse alırsın solgun gülüşlerinden

el çekip allı morlu ipeksi düşlerinden

titreyen renklerinle siyaha dökülürsün


tekinsiz bir zamanın bilmem saat kaçında

elinde can çekişen son ümit yamacında

kalbini çevreleyen melalin kıskacında

taze bir fidan gibi eğilip bükülürsün 


sen yürürsün yol yürür, sen bitersin yol bitmez 

çığlık atsan da artık kimsecikler işitmez

siluetin noktaya dönüşür de nihayet

uzayan ufuklarda küçülür, küçülürsün.  


MEHMET OSMANOĞLU | KAHRAMANMARAŞ 

Yorumlar