Güvercin Kanadında Hayatlar | Şükran Hekimoğlu Taşdelen | Diyarbakır



Vurdular güvercinleri. 

Uçup gittiler bilinmeyen diyarlara. 

Kimse ağlamıyor artık ardlarından. 

Acı, kan ve gözyaşıyla dolu bir dünyayı 

Yüzüstü bırakıp uçtular. 

Huzur kalmamış, sevgi, merhamet kalmamıştı.

Saf bir çıkarcılık ve 

Simsiyah bir nefretle dolmuştu 

Yer ile gök arası.

Çocuklara göre değildi buralar, 

Göç etmeliydiler. 

Kimsenin canlarını acıtmayacağı, 

Uzuvlarını bombalarla parçalanmayacağı, 

Açlık ve susuzlukla işkence etmeyeceği 

Öte diyarlara gitmeliydiler.  

Kendilerini seven analarını babalarını

Ve kardeşlerini ve dedelerini bırakmak zorunda kaldılar. 

Nasılsa çok geçmeden onlar da 

Arkadan yetişecekti kendilerine. 

Uçtular. 

Zarifçe kanat çırpan, 

Havayı incitmeden süzülen güvercinler gibi…

Artık ağlamayacaklardı. 

Aksine sonsuz nimetlerle sarmalanacaklardı. 

Açlık çekmeyeceklerdi, susuzluk da. 

En sevdikleri meyveleri ellerini uzatınca alacaklardı. 

Göklerin merhameti yağacaktı üzerlerine. 

Lakin kimseler görmüyordu bu mesut sonu…

 Zannediliyordu ki  

Zalimin, katilin, kan içicilerin, cümle şeytanîlerin 

Yanına kalacak bu fani ve değersiz dünya. 

Yanılgıları içinde debelenen 

Deforme olmuş insan soyu, 

Yapıp etmelerinden sorulmayacak sanıyor. 

En büyük aldanış da bu değil miydi? 

Mühlet verildiği için 

Geciken karşılık gelmeyince 

Hiç cezası olmayacak zannetmek

 Akıl almaz bir aldanış!


ŞÜKRAN HEKİMOĞLU TAŞDELEN | DİYARBAKIR / SİLVAN


Yorumlar