Ah, Bereketli Hilal, Adem’i doğuran topraklar
Ve Filistin, peygamberlerin ülkesi,
kutsanan diyar…
Süleyman yârenlik eyledi kuşlarla
Bin diyardan uçuştu kuşlar
Kanatlarında kutlu muştularla
Zulüm diyarına selamla ulaştılar
Davut hâm demir dövdü, pusat giydi
Mızrak attı, taş fırlattı
Cesaretiyle gerildi
Golyat dümdüz yere serildi
Yakup Yusuf’unu yitirdi
Yaşları su oldu kuyuda ki Yusuf’a
Gergin yay ve hedefte ok gibi
Yusuf hükmetti Ortadoğu’ ya
Lut ise gördü bu günleri Amerika’yı Avrupa’ yı
Sapıklığın töre, yolsuzluğun sermaye
Cefanın ve zorbalığın,
Adalet ve devlet olduğunu gördü,
Başını kaldırdı ve baktı, açıldı ilahi adalet dairesi
Hüküm indi göklerden
Musa Cebel-î Tur’a çıktı
Ellerinde buyruklar ve yazılı tabletler
Gözleri dalıverdi bugün ki Filistin’e
O hain evlatları bıraktı Tih çölüne
Meryem’i tezvir ettiler
Utandırıp yöresinden ettiler
Karnında bebesiyle diyar gezirdiler
İsa doğdu, rahman adıyla konuştu
Beni İsrail çamurundan fitne,
tezgah ve düzen kuruldu
Damla damla kan bulaştı tevrata
Rabbi kabul etti İsa’yı o güzel sarayına
Elinde teber bir genç adam
Yanılan kalpleri ve fikirleri
Yanıltan putları ve ikonları kırdı
Düşündü, düşündü ve dedi
Yıkılsın Nemrutlar, duvarlar, bankalar ve tahvilatlar
Vara vara vardı o kutlu şehre
Bıraktı Hacer’i ile İsmail’i o büyük vadiye
Mekke kırsalında bir çocuk
Sırtında onurlu bir yüke hamal
Ve doğarken yazıldı alnına ayetler
Nazardan boncuk boncuk
Yusuf’u hatırladı rabbi onu Hira’ya çağırdı
Musa’yı hatırladı Cebel-î Nur’a çıktı
Hatırladı atası İbrahim’i
Parçaladı Latı, Menatı ve Uzzayı
O kavi fikirle ulaştı Beytü’l Makdise
Pâre pâre açmak için yedi kat gökleri
Mescid-i Aksa’ya kuruldu mavera merdiveni
Oradan yükseldi gökler ardına
Oradan İsa’yı Musa’yı bıraktı arkasına
Ey bereketli hilal! Ademi doğuran kutsal şehir
Ve sen, hain, solukları ceset kokan İsrail…
HASAN HÜSNÜ YAZICI | TRABZON
Yorumlar
Yorum Gönder